BuBu kitabi, hakikat sirrina ermiş
vicdanlar, naif konuları seven
insanlar zevkle okuyabilirler.
Bir
asırdır, bu muhit ve bu millet hayli
alimler yetiştirdi ve daha birçoklar
yetişecektir.
Okuyucularıma sunduğum bu
hikâyeler (Acaba hikâye mi?!)
düşüncesine
kendimizi bahtiyar sayarız.Çünkü
bu hikâyeye rağbet, hakıkadere
eğilim
taşıyacaktır. Bu ise okurlarımızdan
uzak görülmez. Bu muhterem
millet, içinde hakikat düşüncesi
mazhar
olursa
gösterme
manasin
binlerce hassas yürek
taşiyan
mevcut olduğunu yâr ve ağyara
ispat etmiştir.
Tuhaf! Varla yok hiç bir olur mu? Örneğin ben şimdi varım, yarın yok olacağım. Bu ikisi arasında fark yok mu?” dedim.
Deli, başını çevirdi. Kahkahayı bastı:
“Vay! Sen varsın ha?! Acaba var mısın?”
Ruh ve madde âlemi arasında varlığın hakiki manasını arayan Raci’nin yolu nihayet bir gün, mezarlıktaki küçük kulübesinde yaşamını sürdüren Aynalı Baba ile kesişir. Benliğini şüphe ejderhasına teslim etmek üzere olan Raci’nin kafasındaki sis perdesi, bundan sonra yavaş yavaş dağılır ve bizleri tadına doyamayacağımız heyecanlı bir yolculuğa çıkarır. Raci’nin, hayalin derinliklerinde hiçlik zirvesinden Zerdüşt’ün diyarına, Kaf ve Anka’ya, oradan da ilahi aşkın nuruna doğru yaptığı bu manevi yolculukta tasavvuf deryasının sırlarına doğru kanat çırpacaksınız.
Yazar: Filibeli Ahmed Hilmi
Sayfa sayısı: 160
Dil: Türkçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Her yorum bilgidir. Araştırmaya devam...